![]() |
||
“Oo, nasıl oynayacağını biliyor, küçük bıdık bebek Potter. Peki öyleyse –”
–Bellatrix Lestrange “Kapa çeneni! Değersiz dudaklarınla onun adını söylemeye cüret ediyorsun, melez dilinle onu lekelemeye cüret ediyorsun, sen-” “Daha önce hiç Affedilmez Lanet yapmadın, değil mi, çocuk? Gerçekten kastetmen gerek, Potter! Gerçekten acı vermeyi istemen gerek -zevk alman gerek- haklı öfke pek uzun süre canımı yakmaz -nasıl yapıldığını göstereyim mi sana, ne dersin? Sana bir ders vereyim -” Doğumu: 1951. Ölümü: 2 Mayıs 1998, Molly Weasley tarafından öldürüldü. Babası: Cygnus Black (1929-1979). Annesi: Druella Rosier. Kız Kardeşleri: Narcissa (Black) Malfoy ve Andromeda (Black) Tonks. Kocası: Rodolphus Lestrange, tek aşkının Voldemort olmasına rağmen. Kuzenleri: Sirius ve Regulus Black. Erkek Yeğeni: Draco Malfoy. Kız Yeğeni: Nymphadora Tonks. İsminin olası kaynağı: ‘Bellatrix’ Latince’de “dişi savaşçı”; hatta bazen “Amazon yıldızı” olarak ismedilen Oryon takımyıldızındaki yıldızlardan biri olan parlak yıldızın ismi. ‘Lestrange’, 17. yy’da dini toleranslara çok karşı olan İngiliz gazeteci Roger L’Estrange’la ilgili olabilir (İngiliz ve Amerikan Literatüründe Cambridge Tarihi). GÖRÜNÜM Gözleri: Koyu, şişmiş gözkapakları. Saçı: Uzun, siyah saçlı. Diğer özellikleri: Uzun, nahoş sesli, ve ince ağızlı. Azkaban’dan önce: gür, parlak saçlı. Azkaban’dan sonra: yüzü sıska ve iskeletimsi. Asası: Ceviz ve ejderha yüreği teli, 32 ½ cm, esnemez. Harry Malfoy malikânesinden kaçtığı sırada ele geçirdi ve Gringotts’ta Bella’nın kimliğine bürünen Hermione’ye verdi. Hogwarts: Slytherin. Bella 1951’de doğdu, Hogwarts’a 1962’de ya da eğer 1 Eylül’den sonra doğduysa 1963’te başladı. Bilinen cinayetleri: PROFİLİ “Bella” “Soylu ve En Eski Black Halkı”ndan olan Druella Rosier ve Cygnus Ayrıca muazzam sadakati vardır. Voldemort’un ilk dehşetli hükümranlığı boyunca, Bella ve Lucius Malfoy’a Voldemort’un güveni çok yüksekti, Hortkuluklarından birer tanesini onlara emanet etmişti. Bella’ya Lestrange’ların Gringotts’taki aile mahzenlerinde saklaması üzerine Hufflepuff kupasını vermişti. Voldemort’un düşüşünün doğrudan akıbetinde, başarılı olarak yakalanmaktan ve hapsedilmekten kaçtı, Voldemort’u bulup geri getirmeye çabaladı (diğer 3 Ölüm Yiyenle birlikte), Frank ve Alice Longbottom’dan bilgi alabilmek için çılgınca işkence etti. Bu yüzden ömür boyu Azkaban hapishanesinde kalma cezası aldı, 14 yıldan fazla bir süre sonraki kaçışına kadar orada kaldı. Kaçışından sonra, Bella Esrar Dairesi Savaşı’nda yer aldı, kuzeni Sirius’u yenmeyi başardı, onu Ölüm Odası’ndaki kadim tülden kemerden düşürüp yok etti. Bellatrix’in 6. kitabın başında Ölüm Yiyen Severus Snape’le yaptığı hırıltılı konuşma hikayenin ana sorusunu oluşturuyordu: Snape kimin adamı? Sonunda onu Narcissa ile Kırılmaz Yemin yapması için teşvik etti; eğer Draco başarısız olursa Draco’yu koruyacak ve Albus Dumbledore’u öldürecekti. Dumbledore’un ölümünden sonra, Snape Voldemort’un güveninde yükseldi, ve Malfoy’lar ile Bella utanç içinde kaldılar; Bella’ya aile ağacındaki Muggle doğumlu ve melez olanlar yüzünden “budala” denip dalga geçiliyordu. Bu yüzden Greyback ve kapkaçırcılar Harry, Ron, ve Hermione’yi Gryffindor’un Kılıcı ile yakaladıklarında, panikledi. Kılıcın Gringotts’taki kasasında olması gerekiyordu, bu yüzden kasasının açıldığını sandı ve Harry’nin yakalandığını gecikmeli olarak Voldemort’a bildirdi. Kendisine olan sevgisinin üstüne bu hatayı kaldıramazdı çünkü kupa kılıçla birlikte saklandığı yerden çalınmış olabilirdi. Maalesef ki Bella, çok uzun süre kararsız kaldı. Dobby yetişti ve son Hortkuluk’un tam olarak nerede olduğunu bulacaklarını bilen Harry, Ron, ve Hermione’ye(ve diğerlerine) malikaneden kaçmalarında yardım etti. Bella’nın bıçağı isabetli bir şekilde fırlatarak Dobby’i öldürmesi, Harry’i kahretti. Bella Voldemort’un öfkesinden kurtuldu ve sonra Hogwarts Savaşında Molly Weasley ile savaşırken öldü. Bella soylu Black’lerin iyi görünümüne sahipti: uzun siyah saçlı, gözkapakları şişkin ve kendini beğenen bir havadaydı; Sirius gibi Azkaban’da olmasına rağmen, bu belirtileri kaybolmuş. Bellatrix Lestrange’la ilgili alıntılar “Voldemort’un şu anda güçlü olduğunu varsayın. Kimlerin onu desteklediğini bilmiyorsunuz, kimin onun için çalışıp kimin çalışmadığını bilmiyorsunuz. Ama biliyorsunuz ki, insanları kontrol edebiliyor, onlara ellerinde olmadan korkunç şeyler yaptırabiliyor. Kendiniz, aileniz, ve dostlarınız için korkuyorsunuz. Her hafta daha fazla ölüm, daha fazla kaybolma, daha fazla işkence haberi geliyor… Sihir Bakanlığı karmakarışık, ne yapacaklarını bilmiyorlar, her şeyi Muggle’lardan saklamaya çalışıyorlar, ama bu arada, Muggle’lar da ölüyor. Her yerde terör var… panik… kargaşa… Böyle günlerdi iste.” Harry’e: “Adını söylemeye cesaret ediyorsun, ha?” diye fısıldadı Bellatrix. Ölüm Yiyenlerin en iriyarılarından biri Neville’i arkasından kavradı, kollarını iki yanına yapıştırdı. Neville debelendi, tekme attı; Ölüm Yiyenlerin birçoğu güldü. Harry’e: “Daha önce hiç Affedilmez Lanet yapmadın, değil mi, çocuk?” diye bağırdı Bellatrix. Bebek sesiyle konuşmayı bırakmıştı simdi. “Gerçekten kastetmen gerek, Potter! Gerçekten acı vermeyi istemen gerek – zevk alman gerek – haklı öfke pek uzun süre canımı yakmaz – nasıl yapıldığını göstereyim mi sana, ne dersin? Sana bir ders vereyim -” Artık sadece bir çift düello ediyordu, belli ki yeni gelenin farkında değildiler. Harry Sirius’un, Bellatrix’in kırmızı ışınından kaçındığını gördü: Rakibine gülüyordu. “Hadi ama, daha iyisini yapabilirsin!” diye bağırdı, sesi mağaramsı odada yankılandı. Filmdeki Bellatrix Bellatrix rolü “Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı” filminde başlangıçta Helen McCrory’e verilmişti, fakat hamile olunca rol yenilendi ve Helena Bonham Carter’a verildi. Çeviri: Ignotus Peverell |
|
|
![]() |